Thursday, April 3, 2014

Talk about your commodity chain, talk to people

By Tina Ly.

"How much is it? Is it trendy? Is it very caloric?" are now "old-school" questions. Consumers – especially Millenials - are caring about "where does a product come from? Is it local? How was it processed? ". Some brands understood it well and strive to create campaigns living up consumers’ expectations - more or less (clumsily) creatively.

Although sustainability is embedded in their strategy, the claim over the products sold of some organizations is not made to target traditional green consumers - often caricatured as hippies - but simply for people who care about what they consume and their impact on their direct environment.

Today's consumers are even more concerned about what they are eating... Even more when they enter a fast food chain. And thus, being transparent about how products and food are made, explaining the effects an organization has on its commodity chain, have become critical issues for brand strategy.

McDonalds: From clumsiness to listener?
In 2010 with its advertisement "Where does breakfast come from?" McDonalds tried to illustrate through a tale, where the products served in their restaurant are coming from: a beautiful farm, which products are - apparently - delivered every morning and cooked upon arrival by a "breakfast wizard". Such spot highlighted two very important issues: First, young people are questioning products origins; Second, nobody really knows where products are coming from. Even the spot does not say much. Since then, the famous fast food chain seems to listen more to its consumers. Francesca DeBiase, McDonald's’ Vice President for strategic sourcing and worldwide supply chain management, said in The Guardian that "[consumers] want to know where their food comes from… We need to understand what consumers mean and talk to them in the same language." Although consumers do not use the key word “sustainability”, the issues underneath actually matter. What is being consumed contribute to the development of local farmers or products are cultivated without harmful chemicals are information that more and more consumers are willing to know and understand.

The "Breakfast Wizard" - Source: http://vimeo.com/16516135

Chipotle: the commodity chain, main actor of its campaigns
Since its first campaign, the famous Mexican grill has been using its commodity chain to talk about its business model. After “Back to the Start” and “The Scarecrow”- campaigns that mainly denounced food production practices - Chipotle has pushed its originality and creativity even further by launching a mini web series: “Farmed and Dangerous”. Farmed and Dangerous appears to be mixing a Dallas plot, with some touch of humour/sarcasm taken from The Mentalist or NCIS, and a classical love story in the background between “impossible” lovers… A typical US series! The packaging is quasi perfect: the series website is available, where information related to the characters is presented. Even a fictitious corporate website of Animoil has been created. Through this campaign, Chipotle not only denounces the current food production system – like in the past - but also points out communication tricks used on the food market; in other words greenwashing practices.

1-      “These people are dying from eating, not starving. That’s progress”, such punch line from the trailer depicts you the vision of the system as seen by Buck Marshall, the main face of the Industrial Food Image Bureau (I.F.I.B), a PR agency that works on the image of food companies, using greenwashing tricks. The mission of the I.F.I.B is “to protect our freedom. Freedom to choose what we wanna read no matter what the studies prove.”

Buck Marshall - Source: http://farmedanddangerous.com/

2-      Animoil is the perfect incarnation of a polluting company, concerned by its… higher profits. The fictitious Animoil corporate website is designed in such a way that it appears to be real. There is even a rubric dedicated to the Corporate Responsibility of the company; the four tenets mocking openly greenwashing wording tricks.

Four Tenets of the Animoil Global Corporate Responsibility Doctrine - Source: http://animoil.com/


3-      Chip Randolph is the heroic activist who struggles in the system and fights for better and more sustainable farming practices. The nice-handsome guy.

Even if the system is not perfect, consumers will tend to trust a brand, which is honest about how it works, the challenges encountered, presenting all the actors of a system, and the impacts on each actor when a change is made; an organisation that is transparent about its commodity chain. 

Sistem pürüzlü ama siz yine de şeffaf kalın

Tina Ly.

“Bu ne kadar? Bu modaya uygun mu? Bu çok kalorili mi?” Bunlar artık “old-school” sorular. Tüketiciler (özellikle Y kuşağı) “Bu ürün nereden geliyor? Yerli mi? Nasıl bir işlemden geçti?” gibi sorularla ilgileniyor. Bazı markalar bunu iyi anladı ve iyi ya da kötü bir şekilde tüketicilerin beklentilerini karşılayan kampanyalar yaratmaya çalışıyorlar.
Sürdürülebilirlik, stratejilerinin içinde olmasına rağmen, bazı kurumların ürünlerinin üzerinde de sürdürülebilir olduklarını söylemelerinin nedeni –genellikle hippi olarak karikatürize edilen- klasik çevreci tüketicileri hedeflemek değil, tükettikleri ürünleri ve onların çevreye doğrudan etkilerini umursayan insanları hedeflemek.
Bugünün tüketicileri ne yedikleriyle daha fazla ilgileniyor; bir fast food zincirine girdiklerinde bile. Böylelikle, ürünlerin ve yiyeceklerin nasıl yapıldığı hakkında net olmak, bir kurumun kendi üretim zinciri üzerindeki etkilerini açıklamak marka stratejisi için kritik faktörler haline geldi.
McDonald’s müşterilerini dinliyor
McDonald’s 2010’daki “Kahvaltı nereden geliyor?” reklamıyla bir annenin çocuğuna anlattığı hikaye üzerinden, restoranlarında servis ettiği ürünlerinin, “kahvaltı büyücüsü” ile pişirildiği güzel bir çiftlikten geldiğini anlatan bir masalı resmetmeye çalışmıştı. Bu reklam iki çok önemli konuya dikkat çekmişti: Birincisi, genç insanlar ürünlerin kökenlerini sorguluyor; ikincisi, kimse ürünlerin gerçekten nereden geldiğini bilmiyor. Reklam bile çok fazla şey söylemiyor. Neyse ki o zamandan beri, ünlü fast food zinciri kendi müşterilerini daha çok dinliyor gibi gözüküyor.
McDonald’s’ın Stratejik Tedarik ve Global Tedarik Zinciri Yönetimi Başkan Yardımcısı Francesca DeBiase, The Guardian’a şöyle diyor: “Tüketiciler yiyeceklerinin nereden geldiğini bilmek istiyor. Tüketicilerin ne demek istediğini anlamalı ve onlarla aynı dilde konuşmalıyız.” Tüketiciler “sürdürülebilirlik” terimini çok sevmeseler de, aslında altındaki konular önem taşıyor. “Tüketilenler yerli çiftçilerin gelişimine katkıda bulunuyor” ya da “Ürünler zararlı kimyasallar kullanılmadan yetiştiriliyor” gibi bilgiler ve dahası tüketicinin bilmek ve anlamak istediği şeyler.
Üretim zinciri, Chipotle’un başrolünde
Ünlü Meksikalı restoran Chipotle, ilk kampanyasından beri, üretim zincirini kendi iş modeli hakkında konuşmak için kullanıyor. “Back to the Start” ve “The Scarecrow” gibi yiyecek üretim yöntemlerini açığa çıkaran kampanyalarından sonra, Chipotle “Farmed and Dangerous” isimli mini web sitesini yayınlayarak orijinallik ve yaratıcılık sınırlarını daha da zorladı. Farmed and Dangerous, NCIS veya The Mentalist’ten alınan küçük sarkazm dokunuşları eşliğinde, “imkansız aşk” temasında bir Dallas entrikasıyla klasik bir aşk hikayesinin karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Tipik bir ABD serisi! Paketleme hemen hemen harika; karakterlerle ilgili bilgilerin bulunduğu dizi web sitesi mevcut. Animoil’in hayali olarak kurumsallaştırılmış bir web sitesi bile yaratıldı.
Bu kampanyayla Chipotle, daha önce yaptığı gibi sadece güncel yiyecek ürün sistemini ilan etmiyor, aynı zamanda yiyecek pazarında kullanılan iletişim hilelerine; diğer bir deyişle yeşil göz boyama (greenwashing) yöntemlerine dikkat çekiyor. Kampanyanın öne çıkan faktörleri şöyle:
1 “Bu insanlar yemekten ölüyor, açlıktan değil. Bu bir ilerlemedir”, tanıtım filmindeki bu bitiş sözü, I.F.I.B’nin (Industrial Food Image Bureau) ana yüzü olan ve yeşil göz boyama hilelerini kullanarak yiyecek şirketlerine imaj kazandırmak üzere çalışan PR ajansı Buck Marshall’ın sisteme bakış açısını size açıkça betimliyor.
I.F.I.B’nin görevi “özgürlüğümüzü korumak”. Araştırmaların kanıtlarını umursamadan istediğimizi okuma özgürlüğünü.
2 Animoil, daha çok kar etmekten başka bir şey düşünmeyen kirletici bir şirketin tam olarak vücut bulmuş hali. Hayali Animoil kurumsal web sitesi öyle bir şekilde tasarlanmış ki gerçek gibi görünüyor.
Hatta, kurumsal sorumluluğa ithaf edilen bir bölüm bile var; açıkça yeşil göz boyama hileleriyle dalga geçen 4 tane ilke yer alıyor:
• Bir amaç doğrultusunda yenilik yap
• Düşünceli bir şekilde hükmet
• Menfaat doğrultusunda parçala
• İşe yaramayan materyalleri işe yarar şeylere dönüştür
3 Chip Randolph; sistemle mücadele eden, daha iyi ve daha sürdürülebilir çiftçilik yöntemleri için savaşan kahraman aktivist. İyi ve yakışıklı bir adam.
Sistem mükemmel olmasa bile, tüketiciler nasıl çalıştığı hakkında dürüst, zorluklarla mücadele etmiş, sistemin tüm oyuncularını ve bir değişiklik yapıldığında her bir oyuncu üzerindeki etkilerini gösteren; üretim zinciri hakkında şeffaf olan bir kuruma güvenmeye daha eğilimli olacaklardır.

Thursday, March 6, 2014

How Human Resources support Brand strategy in sustainability?

By Tina Ly.


People working for an organization are probably the main ambassadors of the organization’s brand. In front of customers, co-workers or within their social circle, they represent and reflect the values and the image of an organization’s brand. Therefore, employees should be carefully selected and their career path properly followed-up to ensure that such brand image is well conveyed. Within any organization Human Resources activities are perceived to be limited to some core functions such as hiring people, following employees’ development, setting employees’ benefits and managing leaving personnel. However, according to Andrew Savitz, senior consultant at SBS, HR functions are essential to Brand strategy in sustainability.

Hiring people
Based on an organization needs and budget, HR professionals attract talents by using the brand image and values of the organization. Since today’s organizations tend to include sustainability values, sustainability-related values have become essential criteria not only in employees’ selection, but also employer’s selection. So, how to attract talents to come work for one’s organization based on sustainability values?  Simply with proofs! What better than tangible examples about initiatives taken and realized by an organization rather than mere words?

TOMS has proven again its commitment to its famous business model One for One®. In 2013, TOMS has launched its marketplace dedicated to social entrepreneurs that totally embraces the concept of One for One®. For each purchase made from a brand, a cause is supported in a specific region or country.





Besides, on the hiring page, the founder Blake Mycoskie celebrates the 7 years of TOMS in a video by telling not only all the great achievements of the past 7 years, but also by presenting the culture and some of the core values of the company.




Source: TOMS 7th Birthday - "If these walls could talk..." - http://www.youtube.com/watch?v=4KJ9thhnc80


Another way of attracting talents: Heineken approach! Last year, the beer brand came out with a new way of hiring people: what matters was not how much ready a candidate was for a classic job interview, but how actually his/her personality was and could match with the current team. The recruiting process was putting candidates in atypical and awkward situations to test if what is usually said – such as “I can work under pressure”; “I adapt myself easily” – is real:

1- Holding the hand of the recruiter
2- Assist the recruiter who fainted
3- Act in an emergency evacuation






Employees’ development

Employees develop their career through the experience they acquire within the organization on daily activities and trainings. The role of HR here could be to offer opportunities to raise awareness about how economic, environmental and social issues can affect the organization and all around.


Employees ‘rewards

Rewards are usually set according to employees’ performance and objective achievements. In the same manner, sustainability-related objectives, such as brand image representation, could be rewarded with incentives encouraging employees to go on. 

Levi’s has combined both employees’ development and rewards through their Community Involvement Teams. The famous jeans company encourages its employees to get involved in local charities by giving them up to 60 hours paid time off per year to do so. Furthermore, every year since 2000, on Community Day in May, Levi’s employees around the world volunteer for a day with local nonprofit organizations. Such initiative contributed last May to:

·         Thousands of employees participating in nearly 170 projects in 46 countries related to addressing sustainability, equality and fighting against HIV/AIDS
·        A total of $ 300.000 granted to nonprofit partners by the Levi Strauss Foundation



Updated knowledge

10 years ago, positions such as “community manager” or “digital marketer” just started to pop out from job offers. Organizations need talents with up-to-date knowledge, skills and mindsets. Sustainability-related jobs have also invaded careers opportunities to become even more specific such as “Carbon accounting specialist” or “Lifecycle analysis specialist”. Aman Singh, Editorial Director at CSRwire said: “It is encouraging that companies are opening their doors, slowly but surely, to eager and skilled graduates who want to use their careers to make a difference.”


Managing leaving employees

People who worked for an organization keep on carrying the brand image of its previous employers. Whether an employee leaves or s/he is retiring. Therefore, benefits or pension policies could be a mean for sustainability policies of an organization: the organization is caring beyond the work life time.





Wednesday, March 5, 2014

Sürdürülebilirlik, İK ve marka stratejisi

Tina LY.

Bir kurum için çalışan insanlar o kurumun ana marka elçileridir. Tüketicilerin, çalışma arkadaşlarının önünde ya da kendi sosyal çevrelerinde o kurumun markasının imajını ve değerlerini temsil ediyorlar ve yansıtıyorlar. Bu yüzden çalışanlar dikkatli bir şekilde seçilmeli ve kariyer yolları markanın imajını doğru bir şekilde ilettiğinden emin olmak için uygun bir şekilde takip edilmeli.

Genelde şirketlerde insan kaynakları departmanlarının aktiviteleri insanları işe almak, çalışanların gelişimlerini gözlemlemek, onların kazanımlarını belirlemek ve işten ayrılan personeli yönetmek olarak sınırlandırılır. Ama SBS’in kıdemli danışmanı Andrew Savitz’e göre İK’nın fonksiyonları sürdürülebilirlik konusunda marka stratejisinin esaslarından…



İnsanları işe almak
Kurumun ihtiyaçları ve bütçesi doğrultusunda İK profesyonelleri yetenekleri, markanın imajını ve kurumun değerlerini kullanarak cezbederler. Bugünün kurumları sürdürülebilirlik değerlerine sahip olduğundan sürdürülebilirlikle ilgili değerler sadece işe alınacakların seçiminde değil işveren seçiminde de esas kriterlerinden oldu. Peki öyleyse kurumun sürdürülebilirlik değerleri temelinde yeteneklerin ilgisi nasıl çekilebilir? Yanıt çok basit; kanıtlarla. Laf kalabalığından ziyade kurum tarafından alınan ve gerçekleştirilen inisiyatiflerden daha somut örneklerden daha iyi ne olabilir?
Toms meşhur iş modeli One for One’a olan bağlılığını tekrar kanıtladı. 2013 yılında Toms , One for One konseptini tamamen benimseyen, kucaklayan sosyal girişimcilere adanmış pazarının lansmanını yaptı. Markadan yapılan her satın almada belli bir bölgede ya da ülkede bir mesele, bir dava destekleniyor.
Bunun yanında işe alma sayfasında kurucu Blake Mycoskie, Toms’un 7 yılını bir videoda markanın son 7 yıldaki büyük başarılarını aktararak değil aynı zamanda şirketin çekirdek değerlerini ve kültürünü sunarak kutluyor.

Yetenekleri çekmenin yolları
Yetenekleri cezbetmenin bir diğer yolu da Heineken yaklaşımı olabilir. Geçen yıl bira markası yeni bir işe alım yöntemi uyguladı. Bu iş görüşmesinde klasik görüşmelerde önemli olan adayın ne kadar hazır olduğu değildi; adayın kişiliğinin nasıl olduğu ve mevcut ekibe nasıl uyum sağlayabileceği önemliydi. İşe alım sürecinde adaylar sıradışı ve tuhaf durumlara sokuluyor ve sıkça söylenen “Baskı altında çalışabilirim”, “Kolayca adapte olabilirim” cümlelerinin gerçek olup olmadığı test ediliyor. Bu tuhaf durumlardan bazıları:
1- Personeli işe alan görevlinin elini tutmak
2- Bayılan görevliye yardım etmek
3- Acil tahliye durumunda harekete geçmek.

Çalışanların gelişimi
Çalışanlar bulundukları kurumda günlük aktiviteler ve eğitimlerde edindikleri deneyimlerle kariyerlerinde gelişme kaydederler. İK’nın buradaki rolü ekonomik, çevresel ve sosyal meselelerin kurumu ve etrafındaki herkesi nasıl etkilediği konusunda farkındalık yaratanına fırsatlar sunmaktır.

Çalışanların ödüllendirilmesi
Ödüller genellikle çalışanların performansına ve hedeflerini gerçekleştirmelerine göre belirlenir. Aynı şekilde marka imajının temsil edilmesi gibi sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleştirilmesi de çalışanların aynı şekilde devam etmesi için teşvik edici şekilde ödüllendirilmeli.
Levi’s çalışanlarının gelişimlerini ve ödüllerini Community Involvement Teams üzerinden birleştirmiş. Levi’s çalışanlarını her yıl 60 saatlik ödenmiş çalışma saatlerinde serbest bırakarak yerel hayır kurumlarına katılmaları için teşvik ediyor. Dahası, 2000’den beri her yıl Mayıs ayında Community Day’de dünyanın dört bir yanındaki Levi’s çalışanları kar amacı gütmeyen yerel bir organizasyonda bir günlüğüne gönüllü olarak çalışıyor.

Bu tür inisiyatifler geçen Mayıs ayında şunlara katkıda bulundu:
• Binlerce çalışan 46 ülkede sürdürülebilirlik ve eşitlikle ilgili, HIV/AIDS’e karşı savaşan  yaklaşık 170 projede yer aldı.
• Levi Strauss Foundation tarafından 300 bin dolar kar amacı gütmeyen partnerlere bağışlandı.

Güncellenen bilgi
10 yıl önce “topluluk yöneticisi (community manager)” ya da “dijital pazarlamacı” gibi pozisyonlar iş ilanlarında daha yeni belirlenmeye başlamıştı. Kurumların güncellenmiş bilgi, yetenek ve zihinlere sahip yeteneklere ihtiyacı var. Sürdürülebilirlikle ilgili işler “karbon hesaplama uzmanı” veya “yaşam döngüsü uzmanı” gibi daha spesifik hale gelerek kariyer fırsatları yarattı. CSRwire Editoryal Direktörü Aman Singh şöyle diyor: “Şirketlerin kapılarını yavaşça ama emin bir şekilde, fark yaratmak için kariyerlerini kullanmak isteyen istekli, yetenekli mezunlara açıyor olması yüreklendirici bir durum.”

İşten ayrılan çalışanları yönetmek
Bir kurum için çalışan insanlar önceki işverenlerinin marka imajını taşımaya devam ederler. Çalışan kişi ister emekli olsun, ister işten ayrılsın… Bu yüzden emeklilik maaşı ya da personel sosyal yardımları politikaları kurumun sürdürülebilirlik politikaları açısından da önem arz edebilir: Bu kurum iş hayatı süresinin ötesinde önem veriyor dedirtir.

Kaynak: Campaign Türkiye Mart 2014

Sunday, February 16, 2014

Clothing label’s new function

By Tina Ly.

So far the main purpose of a clothing label was to provide washing and composition information.  But clothing labels may have a new function: help consumers to buy better.  Buy a top made of recycled materials? Buy from a brand with ethical values? Here are the new questions raised by today’s consumers.

Which brand to buy?
More and more prêt-à-porter brands are creating collection made of greener materials, such as items made of organic or recycled materials. Besides, there are more and more “greener fashion guides” that can be found surfing the web. For example the Eco Fashion World provides a list of sustainable designer brands and online eco fashion stores based on brand names, online stores, cloth’s categories, eco-criteria or countries.

New symbols for clothing label?
Each brand is evaluated based on eco criteria by the Eco Fashion World:



  • ·       Vegan: products made without animal materials
  • ·       Ethically produced: products made with respect for people and the environment
  • ·       Craft/Artisan: products made using artisan skills preserving old traditions
  • ·       Custom: made-to-order products
  • ·       Fair Trade Certified products
  • ·       Organic: natural fibers grown without the use of pesticides or other toxic products
  • ·       Recycled: products made with recycled materials
  • ·       Vintage / Second-hand

However, all brands do not necessary comply with all these eco criteria.

Another fashion web guide Style With Heart is also offering a list of brands based on category such as Fair Trade, ethical fashion, organic clothing, eco-friendly items, recycled items, and vintage.

How to choose: 100% organic or 100% recycled?
Nike has goes on with innovating in sustainability. After its Nike store made up with 100% trash in Shanghai, Nike has launched the NIKE Material Sustainability Index (NIKE MSI). This index ranks materials such as cotton or polypropylene in 4 impact areas:
  1. Chemistry
  2. Energy/Greenhouse Gas,
  3. Water/Land
  4. Physical waste

Nikeresponsibility.com, with the message “materials matter”, informs consumers about his/her impact on the environment based on the materials chosen using the NIKE MSI.



NIKE MSI index is higher (better) if the hoodie is made of organic cotton fabric

The purpose of this index is to provide a vast range of data, regarding materials used to produce clothing, shoes or accessories, to designers and creators.

Furthermore, a free smartphone application has been designed relying on NIKE MSI data: MAKING app.  This app could be seen as a source of information to guide the user to choose the “right” material, as it helps understand the environmental impacts of the choices made. Indeed, each material is ranked and the app enables the user to compare different materials. 

For example rubber versus cotton: considering all the criteria mentioned above but also the environmental impact, the recycling capacity and the supplier practices, rubber material is ranked as No. 1 in NIKE MSI when the cotton is ranked at the 11th position.

In addtion, each material presents a breakdown of its NIKE MSI in the 4 impact areas; which means that the best material, currently the rubber, may be ranked as number one as an overall but may be ranked:
  • ·       16th in chemistry impact
  • ·       2nd in energy impact
  • ·       2nd in water impact
  • ·       6th waste impact

The NIKE MSI is also affected by the use of recycled or organic material and the supplier choice.
MAKING app also engages consumers to research information about how to consume more sustainably and question the production chain from the material used to the end life of a product.




  
Screens of MAKING app


This app and index could also be used by any consumer while buying clothes: clothing label may be checked with more care and attention! Therefore, designers and creators may be encouraged more and more by consumers themselves to think better of materials to be used.

Giysi etiketlerinin yeni fonksiyonu

Tina LY.
Şimdiye kadar giysilerinizin etiketlerinin amacı yıkama koşulları ve bileşenleri bilgisini sağlamaktı. Etiketlerin yeni bir fonksiyonu daha olabilir: Daha iyi ürünü almayı sağlamak.
Etik değerleri olan bir markadan mı alışveriş yapmak istiyorsunuz? Günümüz tüketicilerinin ortaya çıkardığı yeni soru(n)lar şu şekilde:
Hangi markayı almalı?
Her geçen gün daha fazla hazır giyim markası organik veya geri dönüştürülmüş maddelerden yapılmış çevreye duyarlı malzemeler ile koleksiyonlarını hazırlıyor. Bunun yanı sıra internette çok sayıda “çevreci moda rehberi”  yerini almış durumda. Örneğin, the Eco Fashion World sürdürülebilir tasarıma sahip markalar ve ülkelere, şehirlere, markalara ve kategorilerine göre ayrılmış online eko moda dükkanlarının listesini sunuyor.
Etiketler için yeni semboller
Her bir marka Eco Fashion World’ün kriterlerine göre karşı sayfanın altındaki yeşil renkli şekillerle değerlendiriliyor.
Öte yandan tüm markalar yukarıdaki kriterleri tamamen yerine getirmek zorunda değil. Bir diğer online web rehberi Style With Heart daha farklı bir sıralama ile markaları kategorilerine göre Fair Trade, Ethical fashion, organic clothing, eco-friendly items, recycled items ve vintage olarak sınıflandırıyor.
Organik mi olsun, geri dönüştürülmüş mü?
Nike sürdürülebilirlik konusunda inovasyonlarına devam ediyor. Şangay’da tamamen çöpten oluşan mağazalarının açılışından sonra şirket NIKE Materyal Sürdürülebilirlik Endeksi’ni (NIKE MSI) yayımladı. Bu endeks markanın kullandığı pamuk ve polipropilen gibi materyalleri 4 etki alanına göre değerlendiriyor:
1 Madde Yapısı
2 Enerji
3 Su/Alan
4 Fiziksel Atık
Nikeresponsibility.com sitesinde ise “materyal önemlidir” teması altında tüketicileri ürünlerinde kullandıkları materyaller ve onların çevreye etkileri konusunda NIKE MSI’ya göre bilgilendiriyor.
  
Bu endeksin temel amacı,  yaratıcılara ve tasarımcılara kıyafetlerde, ayakkabılarda ve aksesuarlarda kullanılan materyallerin çevreye etkileri üzerine geniş bir data sağlamak.
Bunun da ötesinde, NIKE tasarlattığı ücretsiz bir aplikasyon olan MAKING aplikasyonu ile NIKE MSI datalarını mobil hale getiriyor. Bu aplikasyonun temel amacı tüketicilere ürün seçiminde bir rehber niteliği sağlayarak satın almayı düşündükleri ürünlerin hangi materyallerden oluştuğunu göstererek, onları doğru ürünü almaya yönlendirmek olarak ortaya çıkıyor. Aynı zamanda aplikasyon birden fazla materyali tanıyarak, hepsinin özelliklerini karşılaştırma özelliğine sahip.
Örneğin; kauçuk ve pamuk karşılaştırması; yukarıda belirtilen tüm kriterler ile çevresel etkilerin birleşimiyle; bunların geri dönüştürülebilirlik kapasitesi ve tedarikçi yeterlilikleri göz önüne alınarak yapıldığında NIKE MSI sıralamasında kauçuk materyali 1. sırada çıkarken, pamuk ise on birinci sırada yer aldı.
Ek olarak, her materyal NIKE MSI’ın 4 farklı etki alanında farklı değerler alabilmekte. En iyi materyal olarak görülen kauçuk genel olarak birinci sırada görülebilir ancak, 4 etki alanına göre değerlerine bakıldığında şu şekilde sıralanıyor:
• Madde yapısı etkisinde 16. sırada
• Enerji etkisinde 2. sırada
• Su kullanımı etkisinde 2. sırada
• Atık etkisinde 6. sırada
NIKE MSI ayrıca geri dönüştürülebilir materyal ve organik materyal kullanım oranlarını da endeksine dahil ediyor.
MAKING aplikasyonu aynı zamanda tüketicileri sürdürülebilirliğe nasıl daha fazla yardım edebilecekleri hakkında çözümlere dahil ederken, üretim zincirinin en başında ürün ömrünün sonuna kadar olan soruların içinde de yer almasını sağlıyor.
Online aplikasyon veya endeks kullanarak alışveriş yapan herhangi bir tüketici ürünü satın alırken; öncelikle ürünün etiketini daha dikkatli incelemeli, üretim tarafında ise tasarımcılar daha iyi ve çevreci materyalleri kullanmaya konusunda tüketiciler tarafından cesaretlendirilmeliler.

Monday, January 6, 2014